11 Ekim 2012 Perşembe

sanırım çok fazla seviyorum. benim için endişelensin, önemsesin diye başımı belalara soktum. kızdı çok. umursar gibi değil, umursamadığını belli ede ede. ama anladım ki salak olmaya devam edersem kaybederim. iyi oluyorum artık. yanımda kalmasını sağlıycaksa iyi olurum. kişiliğimi değiştiriyor sanki yavaştan. kendine zarar veren bi insandım, bunu değiştiriyor işte. iyi olmamı istiyorsan olurum dedim, iyi olmak kişinin kendisiyle alakalı dedi. yani zerre umursamıyor ama böyle salak bi triplerdeyim. anladın mı? gitmesin. gitmesin çünkü. sanki biraz düzelmeye başladı. resmen 'işler düzelmeye başlamadan önce en kötü halini alır' hayat felsefem oldu. gözlerim acıyor. bir haftadır üzülüyorum. geçen sene bu kadar üzülmemiştin, seni çok mu boş bıraktık dedi tuba. geçen sene de çok üzülmüştüm. demek şimdi daha çok. o çok başka çünkü. başımı belaya soktuğum çocuğun yüzünü hatırlayamıyorum bile, onunki aklımdan çıkmıyor. bıkmadan istiyorum. hep istiyorum. sadece onun olmak istiyorum. kendimi ona adıyım. kendimi ona veriyim. onun yanında çıplak kalırım ve hala rahat olmaya devam ederim. öyle kocaman güveniyorum. en ufak kuşku olmadan. onu ne kadar çok istediğimi düşündüğümde başkalarını istemiyorum. bunlar da geçici belki. ama şu an elimizde bunlar var. başka da bi şey yok. düşünemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder